5 Ekim 2009 Pazartesi

Enerjinizi arttırmanın yolları

Herkesin enerjim kalmadığı dediği anlar olmaktadır. Ne kadar mutlu ve heyecanlı olsak da fiziksel olarak kendimizi yetersiz hissedebiliriz.
Yapmayı çok sevdiğimiz aktiviteler artık bize çok zor gelir.
İşimize konsantrasyonumuz azalır, daha çabuk yorulur ve sinirleniriz.
Bunları engellemek ve enerjinizi arttırmanın bazı yolları aşağıda sıralanmıştır.

  1. Magnezyum alımınızı arttırın. Dengeli besinler almak vitamin ve mineral ihtiyaçlarınızı karşılar. Ancak hala güçsüz hissediyorsanız magnezyumunuz azalmış olabilir. Bu minerale vücuttaki 300 biyokimyasal reaksiyon için ihtiyaç duyulur. Glükozu enerjiye çevirmek de buna dahildir. Seviye az miktarda bile düşse enerji azalabilir. Günlük magnezyum ihtiyacı kadınlar için 300 mg, erkekler için 350 mg'dır. Yeteri kadar aldığınıza emin olmak için günlük besininize bir avuç badem,fındık,kaju veya ceviz ekleyin. Tam buğday alımınızı kepekli mısır gevreği gibi besinlerle arttırın. Daha çok balık yiyin.
  2. Birkaç sokak boyunca yürüyün. Yürüdüğünüz için yorulacağınızı düşüneceksiniz ama tam tersi geçerli. Fiziksel aktiviteyi arttırdıkça enerjiniz artar. Yürümeyi sevmeliyiz çünkü bu herkesin yapabileceği bir aktivite. Yönlendirme veya bir ekipman gerektirmeyen bir spor. 10 dakikalık bir yürüyüş , enerjinizi arttırmakla kalmaz , 2 saat boyunca etkilerini hissettirir. Günlük 10 dakikalık yürüyüşleri üç hafta boyunca sürdürürseniz , enerji seviyeniz ve moralinizin yükseldiğini göreceksiniz.
  3. Kısa bir uyku alın. Çok çalışma ve beynimizi çok zorlama enerjimizi azaltabilir. 30 dakikalık bir öğle uykusu beynimizi dinlendirdiği gibi öğrendiklerimizi de saklamamızı sağlar.
  4. Kahvaltıyı ya da herhangi bir öğünü atlamayın. Kahvaltı yapan insanların morallerinin daha yüksek olduğu ve gün boyunca enerjik oldukları bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Herhangi bir öğünün atlanmış olması gün sonunda daha çok yorgunluk ve bitkinlik getirir.
  5. Stresi azaltın. Enerjiyi azaltan faktörlerden biri de strestir. Endişe ve korku gibi stres de sizi ruhsal ve fiziksel olarak yorgun düşürebilir. Egzersiz yapmak , kitap okumak, müzik dinlemek ya da sevdiğiniz biriyle konuşmak sizi sakinleştirebilir. Sizi rahatlatan şeyler enerjinizin açığa çıkmasını sağlayacaktır.
  6. Daha çok su , daha az alkol için. Susamakla acıkmak hislerini birbiriyle karıştırmamayı öğrenin. Gerçekte suya ihtiyacınız olduğu anda yemek aramayın. Susuzluğun da insanı bitkin bırakabileceğini unutmayın. Çözüm bir bardak serin sudadır. Alkol alımını sınırlandırın. Erkekler için günde 2 , kadınlar içinse 1 kadeh içkiden fazlası içilmemelidir. Alkol uyumanıza yardımcı olsa da , derin uykuya girmenizi engeller ve 8 sat bile uyusanız gerçek dinlenme sağlanamamış olur.
  7. Daha çok tam buğday ve daha az şeker. Kan şekerini dengede tutarsanız enerji de sabit olur. Tatlı yiyecekler yerken kan şekeri ani olarak artar ve enerji fazlalığı yaşarsınız. Ama sonra ani kan şekeri düşmesi halsizlik yaratabilir.Eğer bol miktarda tam buğday yerseniz , yavaş harcanan bir yakıt sağlamış ve enerjiniz sürekli ve dengeli olmuş olur. Daha çok tam buğday yenirse vücudun insüline olan hassasiyetini arttırır ve sabit, yavaş salınımına izin verir.
  8. Kuvvetli atıştırın. Ara öğünlerde protein, yağ ve lif içeren yiyecekler yenmelidir. Tam buğdaylı kraker üzerine fıstık ezmesi veya biraz yoğurt ile bir avuç fındık gibi. Protein enerji verir ve yağ enerjinin sürmesini sağlar.
  9. Sütlü kahve için. Sadece kahve içmektense sütlü için ki sütün proteininden faydalanın. Süt kahvenizi protein içeceğine dönüştürerek ekstra enerji sağlamakla kalmaz ayrıca kemiklerinize faydalı olacak ekstra kalsiyum almış olursunuz. Bir kaç tane badem eklerseniz sağlıklı yağ ile kendinizi şımartabilirsiniz.
  10. Tiroid kontrolü ve tam kan sayımı yaptırın. Sürekli halsizlik yaşıyor ve iyi bir uykudan sonra bile normal hale dönemiyorsanız doktorla görüşmenin zamanı gelmiştir. Kadınlar için tiroid hormonu daha çok sorun yaratabilir. Doğumdan sonra veya menopoz öncesi sorunlar başlayabilir. Basit bir kan testi ile doğru seviyede olup olmadığı öğrenilir. Eğer düşük ise ilaçla normal seviyeye getirilebilir. Kansızlıkta ise vücudunuz yeteri kadar oksijen alamıyordur. Böylece çabuk yorulursunuz. Doktor kontrolünde ilaç kullanmanızda yarar vardır.


3 Ekim 2009 Cumartesi

Sigaranın zararları

  1. Sigara içmek akciğer dışında ağız , dil , dudak , gırtlak , yemek borusu , pankreas , böbrek , mesane , prostat , rahim ağzı kanseri riskini arttırır.
  2. Sigara içenlerde kalp krizi geçirme riski 3 kat artar.
  3. Sigara , kronik bronşit , amfizem gibi nefes darlığı ile seyreden , yaşam kalitesini belirgin şekilde azaltan hastalıkların teml nedenidir.
  4. Kadınlarda düşük yapma , erken doğum ya da düşük kilolu doğuma neden olabilir. Sigara içilen evlerde büyüyen çocuklarda solunum yolu hastalıkları riski artar.
  5. Erkeklerde iktidarsızlığın sebeplerinden biri sigaradır.
  6. Ülser gelişim riskini arttırdığı gibi iyileşme sürecini de geciktirir.
  7. Zor kazanılan paranın havaya uçup gitmesine sebep olur.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Cildinizi nasıl güzel tutabilirsiniz

Cildiniz vücudunuzu koruyan organınızdır. Sizi dünyaya tanıtan yüzünüzdür. Sağlıklı olduğu zaman güzellik kaynağıdır. Günlük tercihleriniz - ne yediğiniz, nereye gittiğiniz , nasıl hisettiğiniz- nasıl göründüğünüzü etkiler. Cildinizi genç , sağlıklı ve kırışıksız tutmak için aşağıdaki önerileri uygulayın.

İyi bir cilt istiyorsanız , besinlerinize dikkat edin. C vitaminini arttırmak , yağ ve karbonhidratları azaltmak cildiniz yaşlandıkça görünümünün güzel kalmasına faydalı olacaktır. Besinlerinizi değiştirmek bakışınızı değiştirecektir. Daha çok balık, meyve ve sebze yemek yaşlanan ciltte kırışıklık ve kuruluğu engelleyecektir. Problemlerden kaçınmak için karmaşık karbonhidrat (tam buğday ve hamur işi) ve sağlıklı proteinlerle beslenin.

Kremleriniz C ve E vitamini içerebilir. Bu antioksidanları gıdalarınızda da kullanın. Bu vitaminleri ve yanında selenyumu besinlerle almak güneşin kötü etkilerine karşı cildiniz korur. Bunlar kırışık ve renk kaybı gibi yaşlanma belirtilerini geri çevirmeye yardımcı olabilir.

Egzersiz yapmak vücudunuzun tümüne faydalı olduğu gibi , en geniş organınız derinize de sağlık verir. Çalışmak dolaşımı arttırır , toksinlerin atılmasını sağlar. İyi kan akışı daha çok oksijen ve gıda sağlar , cildinizin kolajen üretmesine yardımcı olur. Terlemeyi dert etmeyin , egzersiz gözeneklerin açılmasına yardım eder. Çalışmadan sonra hemen yüzünüzü yıkayın. Sıkı saçbantlarından kaçının, teri bloke edip , cildinizi tahriş edebilir.

Güzellik uykunuzu ihmal etmeyin. Birkaç gece geç yatınca, göz altlarında koyu lekeler ve torbalar ortaya çıktığını görürsünüz. Geceleri 7-8 saat uyumak vücudunuzu ve cildinizi formda tutmak için yeterlidir. Nasıl uyuduğunuz da önemlidir. Yıllarca aynı pozisyonda yüzünüzü yastığa dayarsanız , orada kırışıklık olduğunu göreceksinizdir. Çözüm , sırtüstü uyumaktır.

Hamilelik cildinizi nasıl değiştirir. Çatlak izleri , doğum yapmış kadınların % 90 'ı bu izleri taşır. Doğumdan sonra silikleşmeye başlar. Nemlendiriciler görünümlerini düzeltebilir. A vitamini ve lazer seansları da bu çatlakları azaltmaya yardım eder. Akne , hormon fazlalığının yol açtığı diğer bir cilt sorunudur. Bu sorunlardan kaçınmak için yüzünüzü günde 2 kez yıkayın ve yağsız bir nemlendirici kullanın. Akne ilacı kullanmadan önce doktorunuza danışın.

Hamilelik maskesinden kaçınmak. Bazı kadınlar hamileyken yüzlerinde koyu renk lekeler - melasma - ortaya çıkar . Cilde rengini veren melanin maddesinin artması sonucu bu lekeler oluşur. Koyu lekeleri göstermemek için makyaj ya da kapatıcı kullanabilirsiniz. Çoğunlukla doğumdan sonra bu lekeler kaybolur. Pigment değişimlerini önlemek için güneşe her çıktığınızda güneş kremi sürün ve güneşten kaçının.

Cildinizi zararlı ışınlardan koruyun. Cilt hastalıklarının %90'ı genelde güneş sebebiyle oluşur. Güneş altında geçirdiğiniz süre arttıkça cilt kanseri olma riski o kadar artar. Kışın bile dışarı çıkacağınız zamanlarda mutlaka güneş kremi sürün. Şapkalar ve uzun kollu giyecekler faydalı olur. 10 ve 16 saatleri arası güneş altında bulunmaktan kaçının.

Yaşlandıkça cildiniz değişir. Vücudunuz daha az kolajen üretir , derinizin eski haline gelmesini sağlayan elastin azalır. Ölü deri hücrelerinden daha yavaş kurtulmaya başlanıp , yenilerinin daha hızlı üretilmesi yavaşlar. Yaşlanan cildi desteklemek için , ölü deriyi soyun, kurutmayan bir sabun kullanın , ve daha sık nemlendirici sürün. Kırışıklıkları azaltmak için tezgah üstü bir retinoid kullanın ya da doktorunuza danışın. En önemlisi güneşten uzak durun.

Kahvedeki kafein ve çay vücutta susuzluk yaratır ve cildinizin kurumasına neden olur. Yeni bir çalışma, kafeinin cilde sürülmesiyle güneşin etkilerinin azalmasının mümkün olabileceğini ortaya çıkardı. Bazı cilt kanserlerinin de önlenmesi bu sayede sağlanabilir. Araştırmacılar kafeinin bu özellikleri üzerine çalışmalarını sürdürmekte.

Çok fazla alkol cildiniz ve vücudunuz için iyi değildir. Alkol idrar söktürücüdür, vücudunuzdaki suyu kaybetmenize neden olur. Bu da cildi kurutabilir. Alkol , kan damarlarının genişlemesine neden olur. Bu yüzden çok içenlerin yüzleri kırmızı olur. Zamanla bu damarlar kalıcı zarar görürler, ve cilt kırmızı kalır.

Sigara cildiniz için zararlıdır. Güneşten sonra kırışıklık ve cilt kuruluğunda ikinci sebeptir. Sigara içenlerde 20 yaşından itibaren kırışıklık görülür. Sigara kanın cilde nüfuzunu engeller , kolajenin azalmasına neden olur. Daha az kolajen daha çok kırışıklık demektir. Sürekli dudaklarınızı büzmek de kırışıklığa neden olur. Verilen zararı geri döndüremezsiniz ancak sigarayı bırakarak yenilerinden kurtulabilirsiniz.

Cildiniz her gün kirliliğe maruz kalır - sigara duman , araba egzosu, hava kirliliği. Hergün temizleyerek cildinizi sağlıklı tutabilirsiniz. Her akşam yumuşak ürünlerle cildinizdeki ölü hücreleri atın , tonikleyin , uygun bir sabunla veya sıvıyla temizleyin , sonra retinoid bir krem veya nemlendirici kullanın. (cilt tipinize uygun ürünler kullanın)

Soğuk hava ve rüzgar cildi kurutur , pul pul olmasına neden olur. Sadece dışarıdaki değil , iç mekandaki kuru hava da cilde zararlıdır. Evde buhar cihazı kullanarak , bol su içerek , gün içinde nemlendirici sürerek bu sorun çözülebilir.

Bronzlaşmak mı istiyorsunuz? Güvenli bir yöntem kullanın. Bronzlaştırıcı kremler kullanın. Ancak bu ürünlerde güneş koruyucu bulunmaz, ayrıca kullanmayı unutmayın.

Uçakla seyahat ederken cildiniz klima yüzünden kuru ve sıkı hissetmeye başlar. Uçuş sırasında kahve ve alkol içmeyin , sadece su için. Öncesinde ve uçuşta cildinize nemlendirici sürün. Eğer mümkünse seyahat sırasında makyaj kullanmayın. Seyahat için yanınızda şeffaf , fermuarlı bir torbada nemlendirici bulundurun.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Akne'den korunmanın 10 yolu



  1. Yüzünüzü temiz tutun. Akneniz olsun olmasın, yüzünüzü günlük olarak yıkamanız , kir,ölü deri kalıntısı, fazla yağdan arınmak için gereklidir. Ilık ve yumuşak bir yüz temizleyici kullanın. Sert bir sabun kullanmak (deodorantlı vücut sabunu gibi) , zaten iltihaplı cilde zarar verebilir ve daha da tahriş edebilir. Cildinizi yıkanma bezi, kese,lif gibi maddelerle sertçe ovalamaktan uzak durun. Temizellerinizle veya çok yumuşak bir bezle nazikçe yıkayın. Her zaman iyi durulayın, sonra temiz bir havlu ile kurulayın. (kirli havlular bakteri yayar, o yüzden kirli sepetine atın.) (veya kağıt peçete kullanın)



  2. Nemlendirin. Birçok yüzeysel kullanılan akne ürünü cildi kurutan maddeler içerir. Bu yüzden her zaman kuruluğu ve pullanmayı azaltan nemledirici kullanın. Jel bazlı nemlendiriciler yağlı ciltler için genelde çok uygundur. Kuru bir cildiniz varsa nemlendrici krem veya losyon kullanın. Karma ciltler iki ürüne birden ihtiyaç duyabilir. (kuru bölüm için krem veya losyon, yağlı bölüm için jel ürün.) Cildinize nemlendirici sürmeden önce her zaman su ile nemlendirin.


  3. Yüzeysel bir akne ürünü kullanın. Cilt üzerine uygulanan akne ürünlerinde benzoyl peroksit bulunabilir. Bu antibakteriyel bir ajan olup kurutma etkisi vardır. Salisilik asit içerenler ise cildi soyarak bekteriden arındırır. En başta küçük bir miktar ile başlayın. Daha sonra cildinizdeki soyulma veya kurumaya bağlı olarak miktarı ve kullanım sıklığını azaltın veya arttırın. Eğer hassas bir cildiniz varsa bu merhemleri çok dikkatli kullanın. Benzoyl peroksit kızarıklık ve pullanma yaratabilir. Ayrıca giysilerinizi, saç ve havlularınızın rengini bozabilir.
  4. Makyajı az kullanın. Zaman zaman ara verip makyaj yapmayın, fondöten, allık,pudra kullanmayın. Eğer makyaj yaptıysanız, gün sonnda makyajı çıkarın. Mümkünse yağsız kozmetikler seçin ve boya ve kimyasal içermemesine dikkat edin. Su bazlı kozmetikler artık çokça bulunmakta.Almadan önce ürün etiketinde içinde bulunan maddeleri okuyun.
  5. Saçınıza ne sürdüğünüze dikkat edin. Saçınızda parfüm,yağ ve sert kimyasallar kullanmaktan kaçının. Bu ürünler yüzünüze damlayabilir, cilt gözeneklerini tıkayarak cildi tahriş edebilir. Yumuşak bir şampuan ve saç kremi kullanın. Yağlı saçlar yüzünüze daha fazla yağ ekleyebilir, bu yüzden saçınızı sık yıkayın - özellikle sivilce çıktığı zamanlarda. Eğer saçınız uzunsa bağlayıp, yüzünüzden uzak tutunuz.
  6. Ellerinizi yüzünüzden uzak tutun. Yüzünüze dokunmaktan kaçının, çene ya da yanağınızı elinize dayamayın. Hem bakteri bulaşmasına sebep olursunuz, hem de iltihaplı cildinizi daha fazla tahriş edersiniz. Sivilcelerinizi asla elinizle tutmayın ya da sıkmayın, bunu yaparsanız iltihap ve iz kalmasına sebep olursunuz.
  7. Güneşten kaçının. Güneşin ultraviyole ışınları kızarıklık ve pullanmayı arttırabilir. Ayrıca bazı akne ilaçları (yüzeysel veya hap) cildin güneşe karşı hassasiyetini arttırabilir. Sivilceniz olsun olmasın , güneşe çıkmadan 20 dakika önce spf 15 veya daha üstü bir güneş koruyucu sürün. Yeni sivilce çıkmasını önlemek için 'non-acnegenic' denilen akne yapmayan bir güneş koruyucu seçin. Her zaman ürün etiketinde içindekiler bölümünü okuyun ve cildinize ne sürdüğünüzü bilin.
  8. Cildinizi besleyin. Çoğu uzman , çikolata , cips gibi bazı yiyeceklerin sivilce çıkmasını tetiklemediği üzerinde hemfikirdir. Yine de yağlı yiyeceklerden ve fast food'dan uzak durup daha çok taze sebze, meyve, posa yemek akla daha yatkın gelmektedir. Bazı araştırmalar A vitamini ve beta-karoteni yüksek yiyecekler yemenin bağışıklığınızı ve cilt sağlığınızı iyileştireceğini kanıtlamıştır. Havuç, taze patates , kayısı , ıspanak gibi besinler bir A vitamini türü olan beta-karoten açısından zengindir.
  9. Hergün egzersiz yapın. Devamlı egzersiz hem zihniniz, hem de vücudunuz-cildiniz (vücudunuzun en geniş organı) için faydalıdır. Çalışmak stresi azaltır, vücuttaki kan akışını hızlandırır. Egzersiz yaparken cildinizi tahriş edecek giysi veya ekipmandan kaçının. Ayrıca şapka , gözlük gibi sizi fazladan terletecek ve bakterileri arttıracak aksesuarlar kullanmamalısınız. Egzersizden hemen sonra mutlaka duş veya banyo yapmalısınız.
  10. Sakinleşin. Uzmanlar, duygusal halinizin tüm sağlığınızı ve cilt fonksiyonlarınızı etkilediğine inanırlar. Bazı çalışmalar stres ile sivilce çıkma dönemlerinin bağlantılı olduğunu göstermiştir. Durun ve stresinizin sebebini ve sonuçlarını düşünün. Stresle başa çıkmanın yollarını arayın. Gençlik yıllarınızda sivilceleriniz normalse bile ciddileşmeden önce onlarla nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenin. Eğer ciddi sorununuz olduğunu düşünüyorsanız bir sağlık kuruluşuna başvurun.

Yüz yıkama

Kadın veya erkek ,yüzünüzü doğru yıkamak için yapmak gerekenler :

  1. Yüzünüzü temiz tutmak için günde 1 veya 2 kere yıkamalısınız.
  2. Ellerinizi anti bakteriyel bir sabunla yıkamalısınız.
  3. Temizleme ürününü ıslak yüze uygulamalısınız.
  4. Temizleme ürününün yüzünüzden arındığından emin olmalısınız, allerji yaratabilir.
  5. Ilık su kullanmalısınız.
  6. Sadece küçük bir miktar temizleme ürünü kullanmalısınız.
  7. Kullanılan ürün komodejenik olmamalı, yüz gözeneklerini kapatmamalı.
  8. Hiçbir zaman kalıp sabun kullanmamalısınız , cildinizi kurutabilir.
  9. Hiçbir zaman çok sıcak su kullanmamalısınız.
  10. İçinde taneler bulunan ürün kullanmamalısınız.
  11. Lif kullanmamalısınız.
  12. Uygun ürünü kullanabilmek için, cildinizin tipini bilmelisiniz.